17 Kasım 2017 Cuma

WORDS – PART II


noun                (n)                   isim                 adjective         (adj)                sıfat
adverb             (adv)               zarf                 verb                 (v)                   fiil
prepositon       (preb)             edat                 conjunctions   (conj)              bağlaç
pronoun          (pron)             zamir               idiom              (id)                  deyim
question          (que)               soru

arthritis
(n)
romatizma
cloth
(n)
kumaş
bestselling
(adj)
en iyi satan
couple
(n)
çift
drug
(n)
ilaç
exam
(n)
sınav
get engaged
(adj)
nişanlanmak
in a hurry
(id)
acele
incredible
(adj)
inanılmaz
invention
(n)
icat
joke
(n)
şaka
nervous
(adj)
asabi
nowaday
(adv)
bu günlerde
pain killer
(n)
ağrı kesici
produce
(v)
üretmek
public holiday
(n)
resmi tatil
recipe
(n)
tarif
ride
(v)
binmek
term
(n)
dönem
 throw
(v)
atmak
transmit
(v)
transfer etmek
trousers
(n)
pantolon
workroom
(n)
atölye
a bit
(adj)
biraz
all sorts
(adv)
her çeşit
a way from
(adj)
uzak
bacom
(n)
domuz eti
barrow
(v)
ödünç almak
chop sticks
(n)
çabuk
depend
(v)
bağlı olmak
dessert
(n)
tatlı
disgustin
(adj)
iğrenç
either
(conj)
-de,-da
especially
(adv)
özellikle
finger
(n)
parmak
fizz water
(n)
soda
for example
(id)
örneğin
foreign
(adj)
yabancı
glad
(adj)
mutlu
ham
(n)
domuz eti
horrible
(adj)
korkunç
meal
(n)
yemek
possible
(adj)
mümkün
right now
(adv)
hemen şimdi
sausages
(n)
sosis salam
stil water
(n)
içme suyu
strawberry
(n)
çilek
together
(adv)
beraber
typical
(adj)
tipik
washing up
(n)
çamaşır
bridge
(n)
köprü
church
(n)
kilise
cottage
(n)
köy evi
field
(n)
tarla
found
(v)
kurmak
gateway
(n)
geçiş
hedge
(n)
çit
hill
(n)
tepe
hymn
(n)
ilahi, ninni
immigrants
(n)
göçmenler
intelligent
(adj)
zeki
library
(n)
kütüphane
mixture
(n)
karışım
passenger
(n)
yolcu
port
(n)
liman
quite
(adj)
sessiz
river bank
(n)
nehir kıyısı
safe
(adj)
güvenli
spices
(n)
baharat
bloom
(v)
çiçek açmak
bright
(adj)
parlak
chewing gum
(n)
çiklet
shoose
(v)
seçmek
coat
(n)
palto
fair (hair)
(adj)
sarışın
hand some
(adj)
yakışıklı
jumper
(n)
boğazlı kazak
laugh
(v)
gülmek
pram
(n)
çocuk arabası
roller skates
(n)
paten
silly
(adj)
yıldızlı
trainers
(n)
spor ayakkabı
try on
(v)
denemek
whose
(que)
kimin
accident
(n)
kaza
amazed
(adj)
şaşkın
coast
(n)
kıyı sahil
cool
(adj)
serin
excitement
(n)
heyecan
float
(v)
süzülmek
forever
(adv)
daima sonsuz
garden shed
(n)
avlu
grow up
(v)
büyümek
nervous
(adj)
asabi
trouble
(n)
bela
tulip
(n)
lale
arrive
(v)
varmak
annoyed
(adj)
sinirli
badly
(adv)
kötüce
behave
(v)
davranmak
grass
(n)
çim
leather
(n)
deri
migrate
(v)
göç etmek
pin
(n)
iğne
ridiculous
(adj)
saçma
rude
(adj)
kaba
shout
(v)
bağırmak
tell a lie
(v)
yalan söylemek
untidy
(adj)
dağınık
weigh
(v)
ağırlıkta olmak
wel-behaved
(adj)
uslu
whistle
(v)
ıslık çalmak
abroad
(n)
yurt dışı
arrival hall
(n)
varış ünitesi
competition
(n)
rekabet
crown
(n)
taç
dawn
(n)
şafak
delay
(n)
rötar
gate
(n)
kapı
give up (=stop)
(v)
pes etmek
jewels
(n)
mücevher
lottery
(n)
piyango
loud
(adj)
yüksek sesli
miss
(v)
kaçırmak
luggage
(n)
bagaj
pack(a bag)
(v)
toparlanmak
passenger
(n)
yolcu
remind
(v)
hatırlamak
serious
(adj)
ciddi
trolley
(n)
el arabası
suitcase
(n)
çanta


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YDS 'de Çıkmış ve Çıkması Muhtemel Kelimeler

Abandon: terk etmek, vazgeçmek, bırakmak Abrogate: yürürlükten kaldırmak, (bir kanuna veya anlaşmaya) son vermek Abruptly: aniden; ani v...

Translate