Elementary 18 (Translation Methods – PART III)


A – Count – Uncount nouns
B – Same – Any , Much – Many
C – Can – Could

1 – Example :
Oturma odasında hiç fotoğraf yok.
There aren’t any photos in living room.
(eğer cümle sayılabilen ise cümlede çoğulluk söz konusudur.Eğer sayılamayan ise tekillik söz konusudur.)

2 – Example :
Mutfakta hiç şeker yok.
There isn’t any sugar in the kitchen. (belirli mutfak olduğu için “the” diyorsun)

3 – Example :
Bahçede hiç öğrenci varmı.?
Are there any students in the garden.?

4 – Example :
Arabada hiç benzin varmı?
Is there any petrol in the car

5 – Example :
Şişede senin için biraz su var.
There is some water in the bottle for you.

6 – Example :
Masanın üzerinde biraz kitap var.
There are some books on the table.

7 – Example :
Biraz çay alabilirmiyim.
Can I have some tea please?

Can I have …
Would you like …. ( “some” sadece olumlu cümlelerde kullanılmasına karşı bu iki kalıptada kullanılır.)

8 – Example :
Biraz kek istermisiniz ?
Would you like some cake?

9 – Example : Cebinde ne kadar paran var?
How much money is there in your pocket . (sayılamayan nesnede “much” olacak)

10 – Example :
Partide kaç misafir var ?
How many guests are people at the party? (partide “at” kullanılır.)
11 – Example :
Kızımız için fazla süt yok.
There isn’t much milk form y doughter.

12 – Example :
Çantamda fazla kalem yok
There aren’t many pencils in my bag (olumsuz sayılamayda “much” fakat tekil.sayılabilende “many” fakat çoğul.)

Some : Biraz               (+)       cümlelerde. Sayılabilen ve sayılamazlarda kullanılır.
Any :   Hiç                  (-), (?)  cümlelerde. Sayılabilen ve sayılamazlarda kullanılır
Much : Fazla               (-), (?)  cümlelerde. Sayılamaz nesnelerde kullanılır.
Many : Fazla               (-), (?)  cümlelerde. Sayılabilen nesnelerde kullanılır.


C – can / could : (e-bilmek anlamına gelir.cümlede fiil gereklidir.)

1 – Example :
Ben gitar çalabilirim.Fakat şarkı söyleyemem.
I can play guitar but i can’t sing a song.

2 – Example :
My mother can swim very vell.
Benim annem çok iyi yüzebilir.

3 – Example :
Ben 8 yaşındayken kitap okuyamıyordum.
I couldn’t read a book when I was eight.(ben 8 yaşındayken kalıbıdır)

4 – Example :
Onun babası hızlı araba sürebilir.
Her father can drive a car fast.

5 – Example :
Kız kardeşim akıcı İngilizce konuşabilirdi.
My sister could speak English fluently (akıcı biçimde)












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YDS 'de Çıkmış ve Çıkması Muhtemel Kelimeler

Abandon: terk etmek, vazgeçmek, bırakmak Abrogate: yürürlükten kaldırmak, (bir kanuna veya anlaşmaya) son vermek Abruptly: aniden; ani v...

Translate